3 Ağustos 2015 Pazartesi




Mevlana ve Hacı Bektaş Veli (Hikaye) 

Bir adamcagiz kötü yoldan para kazanip bununla 
kendisine bir inek alir. 
Neden sonra, yaptiklarindan pisman olur ve hiç olmazsa 
iyi birsey 
yapmis 
olmak için bunu Haci Bektas Veli'nin dergahina kurban 
olarak bagislamak ister. 
O zamanlar dergahlar ayni zamanda aşevi islevi 
görüyordu. 

Durumu Haci Bektas Veli'ye anlatir ve Haci Bektas Veli 
helal degildir diye bu kurbani geri çevirir. 

Bunun üzerine adam mevlevi dergahina gider ve ayni 
durumu Mevlana'ya anlatir Mevlana ise bu hediyeyi 
kabul eder. 

Adam ayni seyi Haci bektas Veli'ye de anlattigini ama 
onun bunu kabul etmemis oldugunu söyler ve Mevlana'ya 
bunun sebebini sorar. 

Mevlana şöyle der: 
Biz bir karga isek Haci Bektas Veli bir sahin 
gibidir. Oyle her lese konmaz. 

O yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o 
kabul etmeyebilir. 

Adam üsenmez kalkar Haci Bektas dergahi'na gider ve 
Haci Bektas Veli'ye, 
Mevlana'nin kurbani kabul ettigini söyleyip bunun 
sebebini bir de Haci Bektas Veli'ye sorar. 

Haci Bektas da söyle der: 
- Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlana'nin 
gönlü okyanus gibidir. 

Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir 
ama onun engin gönlü kirlenmez. 
Bu sebepten dolayi o senin hediyeni kabul etmistir. 


İnsanların birbirlerine duydukları saygı ve sevgi
yürekten gelen doğal tevazu sadece hikâyelerde kalmış 
olabilir mi? 

0 yorum:

Yorum Gönder